Öcalan’ın silah bırakma açıklaması Arap basınında: Suriye’yi de etkiler
Abdullah Öcalan’ın çağrısının Arap basınındaki yankılarında Suriye’deki Kürt güçlerinin de bundan etkileneceği değerlendirmeleri dikkat çekti. Erdoğan'ın manevra alanının genişleyeceği yorumu yapıldı.

Fotoğraf: AA
Yusuf Ertaş
Abdullah Öcalan’ın PKK’ye silah bırakma ve kendini feshetme çağrısı yaptığı açıklaması Arap basınında da yankı buldu. İlk değerlendirmelerde çağrı Türkiye için olsa da Suriye’deki Kürt güçlerini de etkileyeceğine yönelik değerlendirmeler dikkat çekti. Ayrıca Erdoğan iktidarının manevra alanının genişleyeceği yorumu yapıldı.
Al Ahbar: Kürtler yol ayrımında
Lübnan’da yayımlanan Al Ahbar’a yazan Akademisyen Muhammed Nureddin, “Kürtler yeni bir yol ayrımında” başlıklı makalesinde, “Suriye’deki Kürt Halk Savunma Birlikleri’nin (YPG) kendisini bu çağrının bir parçası olarak görüp görmediği konusunda da soru işaretleri var; SDG Komutanı Mazlum Abdi, Öcalan’ın çağrısının, ‘kendileri ile ilgili olmadığını, PKK ile ilgili olduğunu’ söyledi. Irak Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani çağrıyı memnuniyetle karşıladı ve bu çağrıya uyulması ve uygulanması çağrısında bulundu” diye yazdı.
“Türkiye tarafında ise Ankara’nın bu çağrıyı yeterli görüp görmediği ve karşılığında ne gibi bir ödün teklif edebileceği soruları var” diyen Nureddin, “Bunlar arasında; Kürt kimliğinin anayasada tanınması ve Kürtlerin çoğunlukta olduğu bölgelerde Kürt dilinde eğitim verilmesi, Kürtlere atama ve özyönetim konusunda özel haklar tanınması ve belediye başkanlarının tutuklanmasının ve yerlerine kayyum atanmasının durdurulması yer alıyor” ifadelerini kullandı.
"Suriye’yi etkilememesi zor"
Irak’ta yayımlanan Sauvt El Irak gazetesindeki haberde, Mazlum Abdi’nin “Bizimle ilgisi yok” açıklamasına yer verirken, Suudi Arabistan merkezli Al Arabiya da aynı açıklamayı aktararak Abdi’nin “Şimdi yeni bir Suriye şekilleniyor. Elbette SDG’nin yeni Suriye ordusunda bir yeri olmalı. SDG’yi dağıtmak istemiyoruz, tam tersine SDG’nin yeni Suriye ordusunu güçlendireceğine inanıyoruz” sözlerini vurguladı.
Al Kuds Al Arabi başyazısında “Coğrafi açıdan bakıldığında Öcalan’ın özellikle Türkiye Kürtlerinden bahsettiği açıktır” denildi ancak yazıda şu vurgu da yapıldı: “Türkiye’deki Kürtlere yönelik olsa da, bu çağrının PKK’nın varlık gösterdiği diğer bölgeleri, özellikle de üç ili kontrol altında tuttuğu ve Amerika’nın başını çektiği ‘koalisyon güçleri’ tarafından korunduğu Suriye’de Fırat Nehri’nin doğusundaki bölgeleri etkilememesi zor.”
"Erdoğan için siyasi iklim hazırlanıyor"
Londra’dan Arapça yayın yapan Al Arap sitesi “Erdoğan ve Kürtler arasında bir ateşkesten daha fazlası” başlığı ile verdiği analizde, “Kürtlerle uzlaşma, Türkiye Cumhurbaşkanı’nın yeni dönemi için siyasi iklimi hazırlıyor” iddiasında bulunuldu.
Rai Al Youm’a konuşan Eski Mısır Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Dr. Abdullah Eşşal ise PKK’nin Öcalan’ın çağrısına uymayacağını ileri sürdü. Haberde, “Akla takılan soru şu: Öcalan’ın çağrısından sonra SDG şimdi nasıl tepki verecek? Savaşı mı yoksa barışı mı tercih edecek? Herkes şimdi bunun sonuçlarını merak ediyor ve yaşananların bölgede istikrarın habercisi mi yoksa kimsenin baş edemeyeceği bir etnik çatışmanın başlangıcı mı olacağı sorusunu yanıtlamaya çalışıyor” yorumu yapıldı.
Katar merkezli El Cezire’nin sitesine yazan Dr. Said Alhaj ise “Yeni olan nedir?” başlıklı makalesinde, “Yeni sürece dair beklentileri yükselten önemli iç ve dış faktörler bulunmaktadır. Bunların başında, daha önce detaylandırılan bölgesel ve uluslararası bağlam gelmektedir. Bu bağlam, PKK ve bölgedeki uzantılarının hareket alanını daraltmaktadır. Özellikle de bu projenin, başta Suriye olmak üzere, ABD’den aldığı doğrudan destekle ilgili gelişmeler dikkat çekmektedir” değerlendirmesinde bulundu.
Yazıda, “Daha açık bir ifadeyle, bu tarihi çağrı karşılığında Türk hükümetinin ne sunduğu, neyin talep edildiği ya da neyin beklendiği henüz resmen açıklanmamıştır. Dolayısıyla, sürecin başarısına dair kesin bir hüküm vermek şu an için zordur” ifadeleri de kullanıldı.
Sürecin dış gelişmelerle, özellikle de Suriye ve ABD ile ilişkilerle bağlantılı olduğu belirtildi, öte yandan, “Ankara’nın bugünkü konumu geçmişe kıyasla çok daha güçlü görünmektedir. Manevra alanı önceki dönemlere göre genişlemiş olup, bu sürecin başarıya ulaşma ihtimali geçmiş denemelere kıyasla çok daha yüksektir” denildi.
Evrensel'i Takip Et